Hayat Ağacı Olea europaea’dan Gelen Sağlık: Zeytin ve Zeytin Yaprağının Faydaları

Olea europaea yani Zeytin Ağacı’nın insan sağlığı üzerindeki faydaları yüzlerce yıldır bilinmekte. Antik Yunanlılar zeytinyağını “gençlik ve sağlık iksiri” olarak adlandırırken Mısırlılar ise zeytin ağacının uzun ömrünü araştırmışlar ve zeytin yaprağını “cennetin gücünün sembolü” olarak saymışlardır. Zeytin ağacı özellikle Akdeniz bölgesinde “ölmez ağaç” ve “hayat ağacı” olarak adlandırılmaktadır.

Zeytin yaprağı ve zeytin, polifenol diye isimlendirdiğimiz biyoaktif bileşiklerce oldukça zengindir. Kısaca polifenoller insan vücudu üzerindeki yararlı etkileri uzun süredir bilinen ve bitkilerde doğal olarak bulunan bileşiklerdir. Polifenollerin hastalıkları azalttığı, kalp-damar sağlığına ve Alzheimer gibi nörolojik hastalıkların yanı sıra obeziteyi önlediği, kanserin gelişimini yavaşlattığı belirtilmekle beraber bugüne kadar zeytin polifenollerine ilişkin yaklaşık 35 bin bilimsel araştırma bulunmaktadır.

Özellikle 90’lı yılların sonlarından itibaren git gide popüler olan araştırma konularından biridir.

Zeytin ağacının bulunduğu bölgeden tutunda toprağın çeşidine zeytinyağı ve zeytindeki polifenol miktarını etkileyen birçok parametre vardır. Ama en önemli etkenler arasında zeytinlerin toplanma zamanına ve zeytinyağı sıkım işlemleri yer almaktadır. Bu nedenle de, işlenmemiş zeytinyağları, rafine zeytinyağlarına göre önemli ölçüde daha yüksek miktarda polifenol içermektedir

Diğer bir deyişle
Zeytinyağındaki polifenol miktarını etkileyen birçok parametre vardır. Bunlar;

  • Zeytinin türü
  • Hasat zamanı
  • Zeytin ağacının bulunduğu bölge (toprak ve iklim şartları)
  • Sıkım işlemleri (sıcaklık vb)Bu parametrelerden birinin uygunsuzluğu düşük polifenol içeriğine sahip zeytinyağı eldesiyle sonuçlanmaktadır.

Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA), zeytinyağlarını polifenol değerlerine göre sınıflandırmıştır. Ekstra Natürel Sızma zeytinyağları ortalama polifenol değerleri 100 ila 250 mg/kg olarak değişmektedir. EFSA’nın verilerine göre zeytinyağının sağlık etkilerini görebilmek için günlük en az 5 mg polifenol değerinde yağ tüketmemiz gerekmektedir. Bu da Ekstra Natürel Sızma zeytinyağlarının en yüksek değerini referans alırsak yaklaşık 20 g yağ tüketmemiz anlamına gelir. EFSA’nın verilerine göre günlük gerekli polifenol ihtiyacınızı karşılamak için Sankara EssenceZeytinyağı’dan yaklaşık 7 g ve Sankara İntense Zeytinyağı’dan ise 3,5 g kullanmanız yeterli olacaktır.

5 mg polifenol = 20 g standart zeytin yağı (250 mg/kg) = 6 g Essence = 3 g Intense

Zeytinyağı

21,8 mL zeytinyağı (EFSA’nın Önerdiği) 6,6 mL zeytinyağı (Sankara Essence) 3,3 mL zeytinyağı (Sankara İntense)

1 Yemek Kaşığı 1 Tatlı Kaşığı

Polifenol değeri (mg/kg)

>250

>750 >1500

10 mL 5 mL

917 g

20 g 6,0 g 3,0 g

9,2 g 4,6 g

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın verilerine göre 2019 yılında 225 bin ton zeytinyağı üretirken 175 bin ton zeytinyağı tüketmekteyiz. EFSA’nın minimum miktar olarak verdiği günlük tüketilmesi gereken doz olarak 21,8 mL=20 g zeytinyağını referans alırsak sağlıklı bir birey 1 yılda ortalama 8 litre zeytinyağı tüketmelidir. TUİK verilerine göre Türkiye’nin nüfusu 84 milyon 680 bin’dir ve nüfusa göre yıllık tüketmemiz gereken zeytinyağı miktarı ise ortalama 674 bin ton zeytinyağıdır. Yani yıllık ürettiğimiz miktarın yaklaşık 3 katıdır. Üretilen tüm zeytinyağlarının hepsinin maksimum verim ve en iyi koşullarda üretilse dahi günlük almamız gereken polifenol miktarını karşılamamaktadır. Bu nedenle üretilen zeytinyağlarının içeriği polifenolce zenginleştirilerek tüketmemiz gereken yağ miktarı azaltılarak maksimum verimi minimum miktardan karşılayabilmemiz sağlanmalıdır.

Oleuropein zeytin yaprağının sağlık etkisinin kaynağı olarak düşünülen, en çok bilinen polifenoldür. Oleuropein ile ilgili araştırmalar güncel tarihle yaklaşık 3.500’ü geçmektedir ve son 20 yılda günden güne artmaktadır.

Oleuropein, Tip 2 diyabetin önlenmesi ve tedavisine yardımcı özellikler gösterir. Antioksidan özelliği ile kanserin gelişimi ve yayılmasına engel olur. Ayrıca beyaz kan hücrelerinin çoğalmasını ve bağışıklık sistemimizin güçlenmesini sağlar. Demans, Alzheimer ve Parkinson gibi nörolojik bozuklukları önlemede ve iyileştirmede oldukça etkili olabileceği yapılan çalışmalarca kanıtlanmıştır.

Bundan yaklaşık 2500 yıl önce tıp biliminin “babası” Hipokrat; “Besinler ilacınız, ilacınız besininiz olsun”